dunku sampiyonlar ligi finaliyle bir sezonu daha kapatmis bulunuyoruz. ligler bitti, ingilterede manu, liverpoolun rekoruna ortak oldu, almanyada wolsfburg ilk sampiyonluguna ulasti. fransada olympic lyon un 7 senelik hegamonyasi nihayet kirildi. italyada juventus olmadan hic tadi olmayan rekabet interi sampiyon yapti, gelecek sezon icin ise umut verdi. ispanyada barcelona firtinasi sezon basindan beri hic dinmedi zaten. her ne kadar chelsea karsisinda haketmedigi bir sonucla finale ciksada, buraya kadar ki basarisinin sonucunu aldi. son 8e 4, son 4e 3 takim cikaran ingilizler bu sefer havalarini aldilar
final macinin boyle olacagini sanirim sir alex ferguson dahil kimse bilemezdi. ilk 10 dakikada ortada gidecege benziyen mac, barca golu attiktan sonra 80 dakika tek kaleye dondu. xavi-iniesta-busquetz li orta sahayi tek basina carricke verirken, yanina emanetci andersonu koyarken, ve geri kalanini da 3 sag/sol acik + 1 forvetle doldururken, sonra aciklardan birini ve andersonu cikarip 2 forvet alirken, 4-3-3 e karsi 4-1-3-3 gibi sacma sapan bir dizilimle mucadele etmeye kalkisirken sanki comez bir 2. lig antrenoruydu. her hamlesinin ardinda mutlak bir bildigi vardir dedigimiz ferguson sanirim dun senelik izne cikmisti. bir messi vs ronaldo kapismasi izlemeyi planlayanlar, sezonun en iyi maci olacagini dusunenler, bol gol goreceklerine inananlar hayal kirikligina ugradi. barca bu kupayi kazanmak icin ne yapmak gerek dersi verirken, manu ise ne yapmamak gerek dersi verdi. sonucta cok kosan, cok mucadele eden, cok pas yapan, dan dun oynamayan (ve bu yuzden biraz da olsa sinir bozan) barcelona kupayi sonuna kadar hak ederek aldi.
turkiye liginde sene basindan beri guya cok heyecanli bir yaris var. herkesin birbirine hediye ettigi bir sampiyonlugu, hatta belki lig tarihinin en kolay sampiyonlugunu besiktas almaya cok yakin. hic bir takimin dogru duzgun futbol oynamadigi ve hic bir takimin haketmedigi bir sampiyonlugu en sansli olan alacakti.. sivas gecen sezon yedigi halti bu sene de tekrarladi, sezon sonu vites kuculttu ve kaybetti, gs ve fb yanlis teknik direktor tercihleriyle erkenden havlu atti. trabzon yine gereksiz hirsinin kurbani oldu. kuculen turk futbolunda kuculen oyun anlayisinin kazanmasi ise beni yine uzuntulere sevketti.
peki gelecek sene ne olur. sampiyonlar ligine (gidebilirlerse) en cok puan alan 4 u gecemez. fener ve trabzon iyi transferler yaparsa avrupa liginde gruplardan cikabilir belki ama daha oteye gidemezler. galatasaray icin ise durum epey farkli, iyi bir teknik direktor ve iyi bir saglik ekibi bu takima ilk avrupa ligi kupasini kazandirabilir, ama kotu bir teknik direktor elemelerde bile gidebilir. turkiye lig tarihinin futbolcu bazinda en iyi kadrosu bu sene en iyi ihtimalle 4. oluyorsa, yonetim bundan cok ciddi bir ders cikarmali.
iyi bir kaleci aldik gozukuyor. gidecek isimler de asagi yukari belli, umit karan, hasan sas, linderoth, lincoln... bunlarin yerine cok iyi transferler yapilmali..
simdiye kadar gorduklerimiz kuculen futbolun, ancak lokomotif bir takimla gelisebildigini gosterdi. bunu yapacak ne dirayet ne de cap diger 4 takimda yok malsef. gene yaparsa cimbom yapar diyoruz...
not: dunku macta barcelona 110 milyon dolar kazandi.. ilk 11 deki futbolcularinindan 6si (valdes, puyol, xavi, iniesta, messi, busquetz) ya altyapidan gelmeydi ya da cok genc yasta barcelona ya transfer edilmisti...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder